Ezoterizm özünde, bilgi ve
görgülerin kapalı bir topluluk içinde ve aşamalı olarak verildiği bir çalışma
ve öğreti sistemi olarak tanımlanabilir. Bu tanımda dikkat edilmesi gereken en
önemli unsur, ezoterizmde aktarılan bilgiler ve görgülerin ister bilimsel,
isterse töresel-dinsel nitelikte olabilmesidir. Ezoterizm bir öğreti sistemidir
ve bu sistemle aktarılan öğreti bilimsel ve çağdaş olabileceği gibi, töresel ya
da dinsel de olabilir. Ne var ki, Ezoterizmin bu özelliği çoğunlukla göz ardı
edilir ve hemen her zaman Ezoterizmi, Gizemcilik (Mistisizm) ya da Gizlicilik
(Okültizm) ile karıştırma yanlısına düşülür.
Ezoterizm sözcüğü, köken olarak Yunancadaki esoterikos sıfatından türemiştir. Ezoterik biçiminde yaygın olarak kullanılan bu sıfat, "içrek yani dışa kapalı ve kendi içine dönük ya da apaçık olmayan" anlamlarına gelir ve bir topluluk ya da bir örgütü, bir yöntem ya da sistemi, bir yazı ya da konuşmayı nitelendirmek için kullanılabilir. Ezoterik sıfatı, "genel ve herkesin olabilen" anlamına gelen "eksoterik" (dışrak, İngilizcede Exoteric, Fransızcada Exotérique) teriminin karşıtıdır. Örneğin dinler eksoterik, Gizemcilik ezoteriktir. Antikçağın gizemci düşünürü Pisagor, öğrencilerini esoterikos ve exoterikos diye ikiye ayırır, gizli öğretisini yalnızca birincilere aktarırmış.
Ezoterik sıfatının tanımı gereği, bir öğreti sistemi olarak Ezoterizmin üç temel özelliği vardır:
Ezoterizm sözcüğü, köken olarak Yunancadaki esoterikos sıfatından türemiştir. Ezoterik biçiminde yaygın olarak kullanılan bu sıfat, "içrek yani dışa kapalı ve kendi içine dönük ya da apaçık olmayan" anlamlarına gelir ve bir topluluk ya da bir örgütü, bir yöntem ya da sistemi, bir yazı ya da konuşmayı nitelendirmek için kullanılabilir. Ezoterik sıfatı, "genel ve herkesin olabilen" anlamına gelen "eksoterik" (dışrak, İngilizcede Exoteric, Fransızcada Exotérique) teriminin karşıtıdır. Örneğin dinler eksoterik, Gizemcilik ezoteriktir. Antikçağın gizemci düşünürü Pisagor, öğrencilerini esoterikos ve exoterikos diye ikiye ayırır, gizli öğretisini yalnızca birincilere aktarırmış.
Ezoterik sıfatının tanımı gereği, bir öğreti sistemi olarak Ezoterizmin üç temel özelliği vardır:
* Öğretiyi alacak kişilerin özenle
seçilmelerinden sonra, "inisiyasyon" yöntemiyle topluluğa kabul
edilip yine aynı yöntemle ilerletilmeleri;
* Öğretilerin, inisiyasyon
yöntemi uyarınca bir dereceler silsilesi içinde verilmesi;
* Öğretilerin kapsamında
öncelikle simgelerin, allegorilerin ve özdeyişlerin kullanılmasıyla, bireye
kendi gerçeklerini bulma yolunun açılması.
Görüldüğü gibi, Ezoterizm bir
sistem olarak aktarılan öğretinin özünden bağımsızdır ve temelde biçimsel bir
işleyişi nitelendirmektedir.
Ezoterik öğreti sisteminin
doğusu, İnsanoğlunun doğa yasaları üzerinde düşünmeye koyulması ve doğanın ve
evrenin gerçeklerini arayıp bulmaya başlaması kadar eskidir. Ulaşılan
gerçekleri, insanların büyük çoğunlugu ya anlayamamış, ya tepkiyle karşılamış,
ya da bunları kendi çıkarları için kötüye kullanmaya kalkışmışlardır. Bu durum,
gerçeklerin araştırılıp doğruların aktarılmasında, kapalılığın insanlar ve
İnsanlık için daha yararlı sonuçlar sağlayacağı düşüncesini yaratmış ve böylece
Ezoterizm ortaya çıkmıştır. Ezoterizmde, herkese duyurulması sakıncalı görülen
bilgilerin, yalnızca belirli bir kültür düzeyine erişen kişilerce
anlaşılabileceği gerekçesi kapalılığı, zorunlu kılmıştır. Bu anlamda
Aristoteles öğretisi de ezoterik sayılmalıdır; Aristoteles sabahları seçkin
öğrencilerine ders verirken, akşamları halka ders verirmiş ve öğrettikleri de
ayrı ayrı bilgilermiş.
Ezoterizm uygulayan toplulukların
büyük çoğunluğu, ulaştıkları gerçeklere ilişkin bilgi ve bulgulardan yalnızca
kendi üyelerinin yararlanmalarını öngörmez; kendi dışlarındaki toplumu ve tüm
İnsanlığı da gözetirler. Ne var ki, yeterince uyumlu bir ortam sağlanmadıkça,
gerçeklerin gelişigüzel bir biçimde ortaya dökülmemesini ve saklı tutulmasını
yararlı ve hatta gerekli bulurlar. Bu yaklaşımın doğal sonucu olarak, gerçeklerin
topluluk dışına yayılması, insanlığa mal edilmesi gecikebilir.
Ezoterizmin kapalılık gerekçesi
Hermesçiliğin su sözleri ile daha iyi anlaşılabilir: "Her us büyük
gerçekleri kavrayamaz. Çoğunluk ya aptal, ya kötüdür. Aptalsalar, gerçek
karşısında akıllarını büsbütün yitirirler. Kötüyseler, bu gerçeği kötüye
kullanarak, büsbütün kötülük ederler. Gerçeği gizlemekten başka yol yoktur.
Bulmak, bilmek, susmak gerek..." Benzer bir yaklaşımı Seyh Bedreddin'de de
bulmak olanaklıdır: "Her bilgi kendi mertebesinde haktır. Gerçekler halka
daha işin başında söylenirse, ya yollarını saptırırlar, ya da gerçeği söyleyeni
suçlarlar. Halk ve hak, orta bir yolla ve ayrı ayrı gözetilerek birbirine
alıştırılabilir. Ama herhalde halk, hak ve hakikate alıştırılmalıdır..."
Ezoterizmin işlevi, bazılarınca
bilinen bir takım gerçeklerin, bilemeyenlere aktarılmasından ibaret değildir.
Ezoterizmin işlevleri arasında, topluluk üyeleri arasında uyumlu bir iletişim
sağlamak olgusu da vardır. Bu iletişim sayesinde, bilgileri geliştirmek,
derinleştirmek, yenilemek, genişletmek ve olgunlaştırmak için olumlu bir yapı
sağlanır.
Ezoterizmin temel kuralı gereği,
bilgiler yalnızca yeterli düzeyde anlayış yeteneği olan ve bu yolda ilerleme
özelliği gösterebilen kişilere aktarılmalıdır. Ezoterik sistemde çalışan bir
topluluğa katılan kişiye bilgilerin tümü bir anda yüklenmez, kişi belli
düzeylerde sınanarak daha ileriye gitme yeteneğinin olup olmadığı
anlaşılmalıdır. Özellikle dinsel ve töresel nitelikte olan bilgiler açık ve
belirgin bir kesinlikle verilmemeli, böylece öğretiyi alacak kişilerin
kendilerine öğretilenleri putlaştırmaları önlenmelidir. Ezoterik sistem içinde
bilgileri öğrenmeye başlayan kişi, yalnızca kendisi için öğrenmekle
yetinmemeli, bilgilerini birleştirip olgunlaştırarak başkalarına da yararlı
olmaya çalışmalıdır.
Ezoterizmi benimseyip uygulayan kuruluşlar ve topluluklar, kendi öğretileri kapsamında çoğunlukla din, töre, bilim ve sanat gibi konuları bir bütün biçiminde işleyip, öğretilerine göre yorumlamışlardır.
Bununla birlikte, salt "bilimsel", salt "dinsel-töresel" ya da salt "sanatsal" Ezoterizmden de söz edilebilir. Salt bilimsel Ezoterizm, yalnızca doğal ve evrensel gerçeklerin, bunların yasalarının ardına düşmüştür. Salt sanatsal Ezoterizm, bireyler arasındaki iletişimin gelişmesinde öznelliği öne alarak, duyumsal algılamayı geliştirmeyi öngörür. Salt dinsel-töresel Ezoterizm ise, dinlerin akıl ve mantığa uymayan öğelerini ayıkladıktan sonra, Tanrı buyruklarından içsel anlamlar çıkarmak yoluyla Gizemciliğe yaklaşır; eğer akıl ve deney yoluyla ulaşılan bilgilerin ötesinde, "sezgi" yöntemi ile sağlanabilen bilgilere öncelik verilirse Gizlicilik ile bağdaşır. Genel olarak dinsel Ezoterizmde, usa aykırı dinsel dogmaların, usa uygun bir yoruma kavuşturulma çabası da bulunmaktadır. Ne var ki, kimi ezoterik yorumcular, bu yorumlarda büsbütün usa (akla) aykırılığa düşmekten kaçınamamışlardır.
Ezoterizmi benimseyen topluluklar, kendilerine özgü bir çalışma yöntemi ve öğretisi olan, üyesi olmayan kişileri çalışmalarına almadığı gibi, öğretilerini kendi üyelerinden başkasına açmayan örgütlenmelerdir. Bir ezoterik topluluğun bu özelliği, onun bir "gizli örgüt" olmasını gerektirmez. Zira ezoterik bir topluluğun ya da kurumun varlığı, amaçları, ilkeleri, üyelerinin kimler olduğu, çalışmalarının nerede yapıldığı, nasıl çalıştığı herkesçe bilinebilir. Bir ezoterik topluluğun gizli olarak nitelendirilebilecek tek yönü, üyelerinin kendi aralarında yaptıkları toplantı ve çalışmaların içeriğidir.
Kaynak: www.felsefe.gen.tr
Ezoterizmi benimseyip uygulayan kuruluşlar ve topluluklar, kendi öğretileri kapsamında çoğunlukla din, töre, bilim ve sanat gibi konuları bir bütün biçiminde işleyip, öğretilerine göre yorumlamışlardır.
Bununla birlikte, salt "bilimsel", salt "dinsel-töresel" ya da salt "sanatsal" Ezoterizmden de söz edilebilir. Salt bilimsel Ezoterizm, yalnızca doğal ve evrensel gerçeklerin, bunların yasalarının ardına düşmüştür. Salt sanatsal Ezoterizm, bireyler arasındaki iletişimin gelişmesinde öznelliği öne alarak, duyumsal algılamayı geliştirmeyi öngörür. Salt dinsel-töresel Ezoterizm ise, dinlerin akıl ve mantığa uymayan öğelerini ayıkladıktan sonra, Tanrı buyruklarından içsel anlamlar çıkarmak yoluyla Gizemciliğe yaklaşır; eğer akıl ve deney yoluyla ulaşılan bilgilerin ötesinde, "sezgi" yöntemi ile sağlanabilen bilgilere öncelik verilirse Gizlicilik ile bağdaşır. Genel olarak dinsel Ezoterizmde, usa aykırı dinsel dogmaların, usa uygun bir yoruma kavuşturulma çabası da bulunmaktadır. Ne var ki, kimi ezoterik yorumcular, bu yorumlarda büsbütün usa (akla) aykırılığa düşmekten kaçınamamışlardır.
Ezoterizmi benimseyen topluluklar, kendilerine özgü bir çalışma yöntemi ve öğretisi olan, üyesi olmayan kişileri çalışmalarına almadığı gibi, öğretilerini kendi üyelerinden başkasına açmayan örgütlenmelerdir. Bir ezoterik topluluğun bu özelliği, onun bir "gizli örgüt" olmasını gerektirmez. Zira ezoterik bir topluluğun ya da kurumun varlığı, amaçları, ilkeleri, üyelerinin kimler olduğu, çalışmalarının nerede yapıldığı, nasıl çalıştığı herkesçe bilinebilir. Bir ezoterik topluluğun gizli olarak nitelendirilebilecek tek yönü, üyelerinin kendi aralarında yaptıkları toplantı ve çalışmaların içeriğidir.
Kaynak: www.felsefe.gen.tr